- Bosch Kümesi bünyesinde, yine yapılandırılan Bosch Mobilite kendi işinden sorumlu olacak.
- Dr. Markus Heyn liderliğindeki beş güçlü liderlik grubu, otomotiv tedarik işini tüm taraflarıyla yönetecek.
- Heyn: “Bir müddettir Bosch, kendisini birebir vakitte bir mobilite yazılım şirketi olarak görüyor. Müşteri ihtiyaçlarına nazaran yapılanmamız bunu yansıtacak.”
- Otomotiv yazılım pazarı, 2030 yılı prestijiyle 200 milyar Euro olacak.
Stuttgart ve Renningen, Almanya – Otomotiv alanındaki inovasyonlar her zamankinden daha fazla bitler ve baytlar yoluyla geliyor. Bosch, yazılım tabanlı otomotiv mühendisliğine yönelik bu eğilime, otomotiv tedarik işini tekrar düzenleyerek karşılık veriyor: Bosch Mobilite, gelecekte Bosch Kümesi bünyesinde, kendi işinden ve kendi liderlik grubunun sorumluluğunda bir faaliyet alanı olarak yönetilecek. Bosch Kümesi İdare Heyeti Başkanı Stefan Hartung, Bosch’un yıllık basın toplantısında iştirakçilere bu mevzu hakkında bilgi verdi. Emel, mevcut ve yeni müşteri gereksinimlerine tek kaynaktan özelleştirilmiş teknolojiler ve tahlillerle daha âlâ ve daha süratli hizmet verebilmek. Dünya genelinde 66 ülkede 300’den fazla lokasyonda yaklaşık 230.000 çalışanla Bosch Mobilite, Bosch’un dört faaliyet alanının en büyüğü pozisyonunda olmaya devam edecek.
Bosch İdare Heyeti Üyesi ve beş güçlü Bosch Mobilite dal şurasının gelecekteki başkanı Dr. Markus Heyn, “Yazılım, sırf gelecekte arabaları kullanma ve deneyimleme biçimimizi değiştirmeyecek. Birebir vakitte arabaların tasarlanma biçimini de değiştirecek. Bir müddettir Bosch, kendisini birebir vakitte bir mobilite yazılım şirketi olarak görüyor. Artık, müşteri ihtiyaçlarına cevap olarak, yapımız bunu yansıtacak biçimde değişiyor.” dedi. Organizasyonel olarak konuşursak, faaliyet alanının kısımlarından kimileri 1 Ocak 2024’ten itibaren yine tasarlanacak ve tüm kısımlara yatay, kısımlar ortası sorumluluklar da verilecek. Sadece mobilite tahlilleriyle Bosch’un bu yeni yapı için gayesi, 2029 yılında dünya genelinde 80 milyar Euro’nun üzerinde satış geliri elde etmek.
2025’ten itibaren yazılım tarifli araçların birinci dalgası bekleniyor
Bu büyümenin bir ayağı otomotiv yazılımı pazarı olacak. Yazılım tarifli araçlara yönelik eğilimin yönlendirdiği bu pazarın, 2030 yılına gelindiğinde 200 milyar Euro’yu kıymetli ölçüde aşan bir hacme ulaşması bekleniyor. Bu, 2020 yılından üç kat daha fazla bir sayısı gösteriyor. Bosch’un halihazırda bu pazardaki büyümesi çift haneli. Tüm otomotiv sanayisi şu anda yazılım geliştirmeye daha fazla odaklanıyor. Geliştirme maliyetindeki hissesi 2030 yılına kadar yaklaşık yüzde 30 olacak. Bosch’un bu sayısı daha şimdiden bunun üzerinde. Şu anda bile, Bosch Mobilite’nin tüm Ar-Ge çalışanlarının neredeyse yarısı yazılım mühendisi. Yazılım tarifli araçlar iki değerli avantaj sunuyor. Birincisi, geliştirme suratı. Mevcut sistemlerde yeni işlevlerin uygulanması yıllar almak yerine gelecekte yalnızca gün sorunu olacak. İkincisi, yazılım ve donanım geliştirmenin ayrıştırılmasıdır; bu, yazılım güncellemeleri sayesinde arabaların daha uzun müddet yeni hissi vereceği manasına geliyor. Heyn bunlara ek olarak şunları söyledi: “Dünyanın dört bir yanındaki şoförler, araçlarını dijital dünyalarına problemsiz bir halde entegre etmek istiyor. Ne de olsa hepimiz akıllı telefonlarımızdaki daima güncellemelere ve yeni özelliklere alıştık. Artık bunu arabalara de uyguluyoruz.” Bosch, 2025’ten itibaren yazılım tarifli araçların geniş bir ölçekte piyasaya sürülmesini bekliyor.
Bosch tertibine yansıyan otomotiv mühendisliğindeki yeni trend
Araç hareket idaresi örneği, Bosch Mobilite’nin tekrar düzenlenmesinin ve ağırlaştırılmış kısımlar ortası iş birliğinin otomotiv mühendisliğindeki bu yeni trende nasıl yardımcı olduğunu gösteriyor. Bu, araçları dengeleme işini daha da süratli ve daha yanlışsız yapan yeni bir denetim konseptini içeriyor. Yalnızca fren sistemine değil, elektrikli güç aktarma tahlilleri ve elektrikli direksiyon sistemine de müdahale edebiliyor. Bu, fren uzaklığını kısaltıyor ve böylece şoförün kıymetli ölçüde daha az düzeltici tedbir almasına imkan sağlıyor. Tüm bunlar yol güvenliğini arttırıyor. Bunun teknik temeli, Bosch fren denetim sisteminin en son kuşağı olan ESP10 ve Araç Dinamik Denetimi 2.0 yazılım işlevidir. Ustalıkla olan kısım, yeni denetim sisteminin ESP denetim ünitesinin bir modülünü oluşturmayı gerektirmemesi, bunun yerine alternatif olarak merkezi araç bilgisayarına entegre edilebilmesi ve gelecekte bağımsız bir yazılım paketi olarak da sağlanıyor olmasıdır. Ancak bu yalnızca bir başlangıç. Bosch, yazılım uygulamalarında üç kat, buluta erişen uygulamalarda ise on kat artış öngörüyor.
Bosch: otomotiv donanım ve yazılımında başarılı bir oyuncu
Yazılım tarifli araçlar, yeni, merkezi bir elektrik ve elektronik (E/E) mimarisiyle bir ortada. En yeni üst sınıf araçlarda 100’den fazla denetim ünitesi yer alıyor. Günümüzün kompakt sınıf araçlarında bile 30 ila 50 ortasında denetim ünitesi bulunuyor. Heyn, “Elektronik sistemlerin karmaşıklığını denetim edilebilir ve mümkün olduğunca emniyetli hale getirmeye odaklanacağız.” dedi. Gelecekte, kokpit ve bağlanabilirlik fonksiyonları, şoför takviye sistemleri ve otonom sürüş ve güç aktarma tahlilleri üzere çeşitli araç alanları için güçlü bilgisayarlar kullanarak denetim ünitelerinin sayısını değerli ölçüde azaltmak mümkün olacak. Bu nedenle Bosch, buluttan merkezi araç bilgisayarına ve ferdî denetim ünitelerine kadar tüm araç için tek tip bir IT mimarisi geliştiriyor. En büyük avantajlardan biri ise Bosch’un yazılım ve donanım alanlarında eşit derecede yetenekli olmasıdır. Bosch’un yakıt hücreleri, batarya ve hidrojen motorları ile teknolojiden bağımsız bir yaklaşım izlediği frenler, direksiyon sistemleri yahut etraf dostu güç aktarma tahlilleri olsun, teknoloji ve hizmet tedarikçisi, çağdaş araçların temel bileşenlerini tek bir çatı altında geliştiriyor ve üretiyor. Buna her yıl tekrar şirketin özel yazılımıyla yapılandırılan 250 milyondan fazla denetim ünitesi dahildir. Lakin hepsi bu kadar değil. Bosch, kıymeti giderek artan öteki bir olan, çeşitli kaynaklardan gelen ve otomotiv ile IT sanayileri ortasındaki iş birliğinden kaynaklanan yazılımların entegrasyonu, konusunda uzmanlaşıyor. Bosch bu bütünleştirici uzmanlığa da sahip ve otomotiv tedarik işini sağlayan kısmı yine düzenleyerek bunu genişletecek.
Sektör konseyi, yöneticiler ve çalışanlar yine yapılandırmaya katkıda bulunuyor
Bosch Mobilite’nin dal idare konseyi, iş dalının yeni yapılandırmasını, ilgili kısımlardan çalışanlar ve yöneticilerle istişare ederek tanımladı. Tekrar yapılanma, çalışan temsilcilerinin iştirak haklarına uyulmasına tabidir. Organizasyonel olarak ise, iş dalı gelecekte yedi kısımdan oluşacak. Kimileri tekrar tasarlandı ve tüm kısımlarda ek yatay sorumluluklar oluşturuldu. Daha spesifik olarak, Elektriklendirilmiş Hareket bölümü, Bosch e-axle’den koltuk ayarlayıcılara kadar elektrik motorlarıyla ilgili her şeyle ilgilenecek. Araç Hareketi, ABS ve ESP’den direksiyona kadar araç dinamiklerini ele alacak. Güç Aktarma Çözümleri, içten yanmalı motor teknolojisini, taşınabilir ve sabit yakıt hücrelerini, elektrolizörleri ve hidrojen motorlarını yönetecek. Mobilite Bilişim Tahlilleri, otonom parktan otonom sürüşe kadar çeşitli alanlar için tahliller geliştirecek. Mobilite Elektroniği, kontrol ünitelerinin gelişimini ileriye taşıyacak. Ayrıyeten Bosch’ta şirket içi yarı iletken faaliyetlerini de teşvik edecek. Mobilite Yedek Kesim Kısmı, yedek modül pazarı ve Bosch Car Service atölye franchise’ı ile ilgilenecek.
eBike Sistemleri, tahrik ünitelerinden oluşan sistem tahlilleri sağlayacak. eBike’lar için şarj edilebilir bataryalar, ABS ve ağa bağlı ekranlar. Bosch yan kuruluşu ETAS’a, işletim sistemleri ve mühendislik araçları için donanımdan bağımsız yazılımlar için yatay sorumluluk verilecek.
Bosch Mobilite bölüm heyeti, kendisine bağlı tüm kısım ve ünitelerin sorumluluğunu üstlenecek. Kesim heyeti şu üyelerden oluşacak:
Bosch Kümesi İdare Şurası Üyesi olan Dr. Markus Heyn, Bosch Mobilite faaliyet alanının lideri olacak.
Andreas Dempf, Bosch Mobilite‘nin satışlarından ve müşterilerinden global olarak sorumlu olacak.
Dr. Uwe Gackstatter, faaliyet alanının ticari işlerinden sorumlu olacak.
Klaus Mäder, operasyonlardan sorumlu olacak. Buna dünya genelindeki tüm fabrikaların ve kalitenin sorumluluğu da dahildir.
Dr. Mathias Pillin, Bosch Mobilite faaliyet alanının tamamında teknolojiden sorumlu olacak.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı