Özdemir Asaf’ın mutlaka okunması gereken aşk şiirleri

[ad_1]

Türk edebiyatının önemli isimlerinden biri olan Özdemir Asaf, sade ve etkileyici dil kullanımıyla biliniyor. Şair; aşkı, yaşamı ve insan ilişkilerini derin bir anlayışla işleyerek edebiyat dünyasında kendine özgü bir yer edinmiştir. Özellikle aşk şiirleri, duygu yüklü sözleriyle okuyuculara ilham kaynağı olmuş ve romantizmin izlerini taşımıştır.

Özdemir Asaf’ın aşk şiirlerinin ana teması genellikle aşkın karmaşıklığı, insanların duygusal zenginliği ve ilişkilerin derinlikleri etrafında döner. Şair, aşkın sadece sevinç ve mutlulukla değil, aynı zamanda acı ve hüsranla da iç içe geçtiğini vurgular. Aranan Özdemir Asaf şiirleri haberimizde…

İşte Özdemir Asaf’ın aşk şiirlerinden bazı alıntılar:

Benim söylemek için çırpındığım gecelerde

Siz yoktunuz.

Ben pırıl pırıl bir gemiydim eskiden.

İnanırdım saadetli yolculuklara.

Adalar var zannederdim güneşli, mavi, dertsiz.

Bütün hızımla koşardım dalgalara.

O zaman beni görseydiniz.

Ne sordularsa söyledim

Ellerim değdi dedim,

Gözlerim değdi dedim.

Ne sordularsa söyledim.

Ölebilirim genç yaşımda,

En güzel şiirlerimi söylemeden götürülebilirim.

Şimdi kavak yelleri esiyorken başımda,

Sevgilim,

Seni bir akşam üstü düşündürebilirim.

Seni görünce

Aynı anda geçer aklımızdan

Aynı düşünce.

Bir duvar gibi aramızdan.

Sensiz de denizi seyredebiliyorum.

Hem dalgaların dili seninkinden açık.

Ne kadar hatırlatsan kendini boş.

Saçların uçuşurdu rüzgârdan.

Yanından seni seyrederdim.

Güneş yakardı, deniz yanardı.

Sen konuşurdun, dinlerdim.

Genç bir adamı öldürdüler romanda.

Korktun, bütün yininle ağlamaya başladın.

O ölen ben değildim.

Dünyanın nüfusu ikiye bölünüyor,

Yarısı sen oluyorsun, yarısı ben.

Sonra ikimiz bir bütün oluyoruz,

Kimseye sezdirmeden.

Gelmen bir iyiliktir deyecektim.

Kapıyı hep başkaları açtı.

Farkında mısın,

Değilsin kendi bahçende.

Kendinden değil,

Kendini bu kendin sanışın.

Sana gitme demeyeceğim,

Ama gitme Lavinia.

Adını gizleyeceğim.

Sen de bilme Lavinia.

Ölsen, ilkin yazık oldu deyecekler.

Sonra durup, neden öldü deyecekler.

Dostlar er geç unutacak bir gün ama…

Uzun zaman seni anar sevmeyenler.

Ben seni var kıldım,

Senin yüzünden.

Seni ben yok ettim,

Senin yüzünden.

Horlandı, beğenildi; inandım, alınmadım,

Yolun geleceğini çizdim, geçmişi gibi.

Gömütleri andıran yapılarınızdaki

Yaşantılarınıza evler getirdim geldim.

Parça parça büyümüş bir çocuğu

Olgunluk aşamalarında yaşatırca öldüren nedir

Yüzümde hüzünden gölgeler kaldıysa,

İçimde örülen duvardan düşmüştür, çatladıysa.

Gülüş bir yanaşımdır bir öbür kişiye;

Birden iki kişiyi döndürür bir kişiye.

Beni çizdi sonunda, yazıp da çizdiklerim.

Bana gülüyor şimdi, yitip yitirdiklerim.

Çizilmemiş olanlar yazmayıp bildiklerim.

Ah “bilip ettiklerim, bilmeyip ettiklerim.”

Her seven

Sevilenin boy aynasıdır.

Sevmek

Sevilenin o aynaya bakmasıdır.

Çiçeklerin adlarını

Birbirine benzemezlikleri

Adlandırır.

Biri tek başına yürür yazgısında,

Biri sepetlerde demet demet

Ününü kaldırımlandırır.

Bir şey olmasaydı

Yazmak olmayacaktı.

Başka bir şey de olmasaydı

Silmek olmayacaktı.

Artık hep orada olacak oradaki adam

Buradayken orada olmak istediği kadar.

Otuz sekiz saat önce oradan

Şarkılarıyla, şiirleriyle

Bir sarışın geçmişti.

Yalnız’ın

Sakladığı bir şey vardır;

Boyuna onu değiştirir,

Boyuna onu arar…

Biri bulsa diye.

Bir sözde saklanmış bir yalanı

Bir gözde okuduğundan

Bakmaz kendi gözlerine bile.

Yalnız’ın adı okunduğunda

Okulda ya da yaşamda

Kimse

“Burada”

deyemez…

Ama

Yok da…

Her leke

Kendisiyle çıkar.

”Kuşlar uçmak için doğmuş;

Kemiklerinin boş olmasından anlıyoruz.

Açık ve bilinen bir yönü yok insanların.

Onu biz yaratıyoruz.”

”Yaşamak değil,

Beni bu telaş öldürecek”

”Benim söylemek için çırpındığım gecelerde,

Siz yoktunuz.”

”Ve senin, üzerinde bin bir düşünce, günden

‘Oynaşır hatıranla, kalbinle, ümidlerinle.

Her şey düşünmektedir seninle.

Birden, bir rüzgar eser, sana doğru senden.

Seninle çoğalmaya başlar kendisiyle bitenler

Hatırlayan ellerinle, unutmayan gözlerinle.”

”Seni öylesine düşündüm ki,

Öylesine, yaşamadan önce.

Senden başka bir şey yok sanki..

Ama nasıl da varın derim sana,

Düşüncelerimce.”

”Bir kelimeye

Bin anlam yüklediğim zaman

Sana sesleneceğim”

”Bana yaşadığın şehrin kapılarını aç..

Başka şehirleri özleyelim orada seninle.

Bu evler, bu sokaklar, bu meydanlar

İkimize yetmez.”

”Gözlerinden gireceğim,

İçinde yer edeceğim.

'Annesinin Kuzusu'nun ilk tanıtım videosu yayınlandı

‘Annesinin Kuzusu’nun ilk tanıtım videosu yayınlandı

Sana ordan sesleneceğim;

Ellerini ver, ver ellerini..

Seni öldüreceğim.”

”Sana güzel diyorlar;

Sakın olma.”

”Bir kitap okuyordun, dalgın..

İçinde insanlar seviyor, ya da ölüyorlardı.

Genç bir adamı öldürdüler romanda.

Korktun, bütün yininle ağlamaya başladın..

O ölen ben değildim.”

”Dünyanın nüfusu ikiye bölünüyor,

Yarısı sen oluyorsun, yarısı ben..

Sonra ikimiz bir bütün oluyoruz,

Kimseye sezdirmeden.”

”Beni istiyorsun, bahçeni sulayayım diye.

Sonra o tomurcuklar biraz ben..

Sonra o çiçekler biraz ben..

Sonra o yemişler biraz ben..

Ve öğle sıcağında

Yapraklarımın gölgesinde

Avaz avaz sen.”

”Kime sorsan,

Evinde bir oda eksik.”

”Vurdun, acısı daha geçmedi,

Biliyorum, geçecek.

Ama öyle ağır konuştun ki ardından.

O, gittikçe gerçek.”

”Sana gitme demeyeceğim.

Gene de sen bilirsin.

Yalanlar istiyorsan yalanlar söyleyeyim,

İncinirsin.

Sana gitme demeyeceğim,

Ama gitme, Lavinia.

Adını gizleyeceğim

Sen de bilme, Lavinia.”

[ad_2]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu