BSH Türkiye CEO’su Gökhan Sığın, Uludağ İktisat Zirvesi’nde yaptığı konuşmada, sanayi alanında değişen dengelerden ve beyaz eşya dalının Türk endüstrisindeki ehemmiyetinden bahsetti. Sığın, “Türkiye, küresel beyaz eşya pazarında çok güçlü ve üretim kalitesiyle fark yaratan bir ülke. Hem mevcut üreticiler kapasite artırma tarafında çalışmalar yapıyor hem de yeni yatırımcıların yeni yatırım planları bulunuyor. Bunların kıymetli bir kısmı da ihracatı hedefliyor. Ülkemizde gerçekleştirdiğimiz kaliteli üretimler sayesinde ‘Made in Türkiye’ markasının prestijini giderek pekiştirmekten gurur duyuyoruz” dedi.
Dünyada yaşayan herkesin ortak bir geleceği ve bahtı paylaştığına vurgu yapmak emeliyle ‘Tek Dünya, Ortak Gelecek’ temasıyla bu yıl 11’incisi gerçekleştirilen Uludağ İktisat Zirvesi, 27-30 Nisan 2023 tarihleri ortasında Sapanca’da düzenlendi.
Değişen global ekonomik istikrarlar içinde Türk sanayi kollarının gelecekteki yeri ve farklı üretim/sanayi kollarındaki oyuncuların gelecek planlarını odağına alan ‘100. Yılda Türk Endüstrisinin Gelecek Rotası: Dönüşüm, Riskler ve Fırsatlar’ isimli panelde yer alan BSH Türkiye CEO’su Gökhan Sığın, Türkiye’nin sanayi ülkesi olarak global sanayi bölümünde üretim, istihdam ve ihracat açısından değerli bir yere sahip olduğunun altını çizdi. Gökhan Sığın, “Türk endüstrisi 100 yıllık tarihinde büyük sıçramalar yaşadı. Üretim gücü, altyapısı ve rekabet etme yeteneği istikrarla artan endüstrimiz teknolojik kapasitesini de her geçen gün daha ileriye taşıyor. Beyaz eşyanın yanı sıra dokumacılık, otomotiv, kimya ve besin bölümleri üzere birçok alanda rekabetçi bir endüstriye sahibiz. Burada gerçekleştirdiğimiz kaliteli üretimler sayesinde “Made in Türkiye” markasının prestijinin giderek arttığını görmekten gurur duyuyoruz” dedi.
“Türkiye, küresel beyaz eşya pazarında çok güçlü ve üretim kalitesiyle fark yapan bir ülke”
Beyaz eşya bölümünün Türkiye iktisadının lokomotif bölümlerinden biri pozisyonunda olduğunu belirten Gökhan Sığın, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“Ülke olarak dünya beyaz eşya üretiminin yüzde 7’sini karşılıyoruz. Bu önemli bir büyüklük ve bizi beyaz eşyada; Çin’den sonraki dünyanın en büyük ikinci üreticisi pozisyonuna yerleştiriyor. Yıllık 4,5 milyar dolarlık ihracat ile ülke iktisadına kıymetli katkıda bulunuyoruz. Ayrıyeten bizim üzere dallar yarattığı kalıcı istihdam ile de istikrarlı bir büyümeye kıymetli katkı sağlıyor.
Coğrafi pozisyonumuzun avantajı, güçlü insan kaynağımız üzere pek çok olumlu öge, yeni yatırımları da tetikliyor. Hem mevcut üreticiler kapasite artırma istikametinde çalışmalar yapıyor hem de yeni yatırımcıların yeni yatırım planları bulunuyor. Türkiye’nin iç pazarı güçlü olsa da elbette bu yatırımların kıymetli bir kısmı yurtdışına ihracatı hedefliyor. Bu da ülkemize, üretim gücümüze, kalitemize duyulan inancın bir göstergesi.”
BSH Türkiye uzun yıllardır Türkiye iktisadına paha katıyor
BSH’nin 28 yıldır Türkiye’de dala kıymetli katkılarda bulunduğunu belirten Sığın, yaklaşık 9 bin bireye istihdam sağlayan ve yıllık 7 milyon adet üretim kapasitesine sahip Çerkezköy fabrikasından çıkan eserlerin yarısından birçoklarının 90’ı aşkın ülkeye ihraç edildiğini aktardı.
2008 yılındaki yasal düzenleme çerçevesinde Türkiye’nin birinci Ar-Ge Merkezi sertifikasına sahip şirketi olduklarını belirten Sığın, sadece 2022 yılında 63 patent ve yararlı model başvurusu yaptıklarını ve Türkiye’deki 440 kişilik takım ile üretim vizyonuna istikamet verecek değerli çalışmalar gerçekleştirdiklerini vurguladı. BSH Türkiye’nin; tıpkı vakitte 130 ülkeyi içeren Gelişen Pazarlar Bölgesi’nin sorumluluğunu da yürüttüğünü ve 14 iştirakin, 9 fabrikanın merkez üssü olarak konumlandırıldığını da kelamlarına ekledi.
Dijital dönüşümde insan kaynağına yatırım şart
Giderek dijitalleşen dünyada Türk endüstrisinin önündeki fırsatlar ve karşılaşabileceği risklere değinen Gökhan Sığın, “Tekrarlamaktan hiç imtina etmiyoruz: Dijital transformasyonun muhtaçlığı olacak nitelikli iş gücünü geliştirmek amaçlarımız ortasında olmalı. Genç nüfus oranımız yüksek, Türkiye’nin gençleri kültür olarak epey dinamik, çalışkan ve heyecanlı. Bizim için bu yetenekleri geliştirmek, hatta dünya çapında dijital transformasyonda tepeye ilerlemek eminim ki sıkıntı olmayacaktır. Hakikat strateji, nitelikli eğitim ve kaliteli bir ekosistemle elimizdeki kaynakları ve fırsatları kıymetlendirerek maksadımıza ulaşabiliriz. Yalnızca fizikî altyapımızla değil, ondan da çok insan kaynağımıza yatırım yapmamız koşul. Gelecek jenerasyonları bugün şimdi ismini bile bilmediğimiz iş alanlarında global manada donatmalıyız” sözüyle kelamlarını tamamladı.
Kaynak: (BYZHA) Beyaz Haber Ajansı